ÇİFTE STANDART

  3. AVRUPA DEVLETLERİNİN OSMANLI DEVLETİ’NE UYGULADIKLARI ÇİFTE STANDART


  •  a. Viyana Kongresi (1815)
  • İhtilal Savaşları, İngiltere-Prusya ittifakının 1815 yılındaki Waterloo (Votırlu) Savaşı’nda Napolyon’u yenilgiye uğratmasıyla sona erdi. 
  • Aldığı bu ağır yenilgiden sonra Napolyon sürgüne gönderilirken Fransa’da yeniden krallık rejimine geçildi.
  • İhtilal Savaşları’ndan sonra, galip devletler Avrupa’nın bozulan siyasi dengesini yeniden kurmak için 1815’te Viyana’da bir kongre topladılar. 
  • Başkanlığını Avusturya Başbakanı Kont Metternich’in (Meternik) yaptığı Viyana Kongresi’ne Osmanlı Devleti dışındaki Avrupa devletleri katıldılar. 
  • Kongrede Avusturya, Prusya, İngiltere ve Rusya’nın verdiği kararlar diğer devletler tarafından kabul edildi.
  •  Burada alınan kararlarla Avrupa’nın siyasi haritası yeniden çizildi.
  • Napolyon’un ortadan kaldırdığı krallıklar yeniden kurulurken Fransa ihtilal öncesi sınırlarına geri çekildi.ihtilalin sarsıntıya uğrattığı Avrupa siyasi düzenini eski hâline getirmeye çalıştılar. 
  • Bu nedenle Viyana Kongresi ile başlayan yeni döneme Restorasyon (yeniden düzenleme, onarım) Dönemi adını verdiler.
  • Viyana Kongresi’ne katılan Avusturya, Prusya, İngiltere ve Rusya kongrede alınan kararları uygulamak amacıyla kendi aralarında Dörtlü Bağlaşmayı kurdular. 
  • Bu devletler Metternich Sistemi adıyla bilinen politika gereği Avrupa’nın herhangi bir yerinde çıkan ayaklanmayı hep birlikte bastırma konusunda anlaştılar
       b. Şark Meselesi (Doğu Sorunu)
  • “Şark Meselesi” deyimi ilk olarak 1815 yılında toplanan Viyana Kongresi’nde Rus Çarı I. Aleksandr tarafından kullanıldı.
  •  Çar, bu deyimi Osmanlı yönetimi altındaki Hristiyan halkın durumuna dikkat çekmek için kullanmıştı.
  • Ancak meselenin köklerine inildiğinde Türklere Anadolu kapılarını açan 1071 Malazgirt Savaşı’ndan itibaren Avrupalılar için bir “Doğu Sorunu”ndan söz etmek mümkündür.
  • 19. yüzyıl boyunca Avrupa devletlerinin Osmanlı Devleti’ne yönelik dış politikaları ve kendi aralarında kurdukları ittifaklar sürekli değişti. 
  • Buna bağlı olarak Şark Meselesi de zaman içinde devletler açısından farklı anlamlar kazandı. 
  • Böylece 19. yüzyılda Şark Meselesi dünya politikasına yön veren Batılı devletlerin Osmanlı toprakları üzerindeki rekabetini anlatmak için kullanılır oldu.
  •  Başka bir deyişle bu konu Osmanlı Devleti’nin paylaşılması sorununa dönüştü.
  • İngiltere, Rusya’nın Balkan milletlerinin haklarını koruma iddiasıyla Osmanlı iç
  • işlerine karışmasını ve bu nedenle çıkabilecek bir Osmanlı-Rus savaşını önlemek istiyordu. 
  • Bu amaçla 23 Aralık 1876’da İstanbul’da bir konferans toplanmasına öncülük etti.
  •  İstanbul Konferansı’na (Tersane Konferansı) Osmanlı Devleti’nin yanı sıra Avusturya, İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya ve İtalya katıldı.
     4. MISIR SORUNU VE MEHMET ALİ PAŞA İSYANI
  • II. Mahmut Dönemi’nin önemli siyasi olaylarından biri de Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın İsyanı’dır.
  • Bu ülkedeki askerlerin başına geçerek güçlenen Mehmet Ali Paşa 1805 yılında da padişah tarafından Mısır valiliğine atandı.
  • Mehmet Ali Paşa, vali olduktan sonra Mısır’daki iç karışıklıklara son verdi.
  • Arabistan’da devam eden ve Osmanlı kuvvetlerinin bastıramadığı Vahhabi İsyanlarını bastırdı.
  •  Bu başarısına dayanarak Hicaz ve Yemen valiliklerini de elde etti.
  •  Ayrıca Sudan’ı alarak hâkimiyet sahasını genişletti.
  • Mehmet Ali Paşa Mısır’daki konumunu güçlendirmek amacıyla her alanda yenilikler yaptı.
  •  Mehmet Ali Paşa gücünü arttırdıkça başına buyruk davranmaya başladı.
  •  Bu nedenle bir süre sonra Osmanlı Devleti ile arası açıldı. Mora İsyanı’nı bastırdıktan sonra donanmasını padişahtan habersiz geri çekmesi ve daha sonra başlayan Osmanlı-Rus savaşına asker göndermemesi ilişkileri daha da gerginleştirdi.
  •  Bu arada Mehmet Ali Paşa Rumların bağımsızlığını kazanmaları nedeniyle kendisine verilemeyen Mora valiliğinin yerine Suriye valiliğini istedi 
  • İsteğinin kabul edilmemesi üzerine de 1831 yılında oğlu İbrahim Paşa komutasındaki ordusunu Suriye’ye gönderdi
  • İngiltere, Fransa ve Avusturya Mısır bunalımına son vermek için harekete geçtiler.
  • Bu devletlerin araya girmesiyle 1833 yılında OsmanlıDevleti ile Mehmet Ali Paşa arasında Kütahya Antlaşması yapıldı.
  • II. Mahmut, Kütahya Antlaşması’na rağmen Mehmet Ali Paşa’ya güvenmiyordu. Bu nedenle sağladığı yardımı devam ettirmesi için 1833 yılında Rusya ile Hünkar İskelesi antlaşması imzaladı. 
  • Osmanlı Devleti, Mısır sorununda İngilizlerin de yardımını almak istedi. Bu amaçla 1838’de İngiltere ile Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nı imzaladı
  • Osmanlı ve Mısır orduları arasında 1839 yılında yapılan Nizip Savaşı’nı Mehmet Ali Paşa kuvvetleri kazandı
  • İngiltere, Avusturya, Prusya ve Rusya’nın katılımıyla 1840 yılında toplanan konferansın sonunda Londra Antlaşması imzalandı.
      5. BOĞAZLAR SORUNU
  • Londra Antlaşması’yla Mısır sorunu çözümlenmişti. 
  • Ancak Rusya’nın Hünkar İskelesi Antlaşması’yla Boğazlar üzerinde elde ettiği haklar, başta İngiltere olmak üzere Batılı devletleri endişelendiriyordu.
  •  Bu nedenle Avrupa devletleri Boğazların statüsünü yeniden belirlemek üzere antlaşmanın sona ereceği 1841 yılında Londra’da bir konferans topladılar.
  •  Osmanlı Devleti ile birlikte İngiltere, Fransa, Avusturya, Rusya ve Prusya’nın katıldığı bu konferansın sonunda Londra Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
  • Londra Boğazlar Sözleşmesi’yle Rusya, Boğazlar üzerinde elde ettiği imkânları kaybetti.
  • Bununla birlikte Boğazlar diğer devletlerin savaş gemilerine de kapalı olacağı için Karadeniz üzerinden gelebilecek saldırılara karşı güvenliğini sağlamlaştırdı. 
  • İngiltere ise Rusları Doğu Akdeniz’den uzak tutarak sömürgelerine giden yolun güvenliğini sağladı.
  • Osmanlı Devleti’nin Boğazlar konusunda tek başına karar verme yetkisini elinden alan bu sözleşmeyle Boğazlar ilk defa uluslararası bir statü kazanmış oldu.
    6. SANAYİ İNKILABI’NIN OSMANLI DEVLETİ’NE ETKİLERİ

  • Avrupa’da kol gücünün yerini buhar gücüyle çalışan makinelerin almasıyla birlikte üretim o güne kadar görülmedik ölçülerde arttı.
  •  Osmanlı Devleti ise Sanayi İnkılabı adı verilen bu değişimin dışında kaldı. 
  • Batılı sanayici ucuza ve bol miktarda ürettiği mallarla dünya pazarlarını ele geçirirken Osmanlı zanaatkârı el emeğine dayalı üretim yaptığı için daha az üretiyor ve pahalıya mal ediyordu.
  •  Böyle bir ortamda yerli üreticinin sanayileşmiş Avrupa devletleriyle rekabet edebilmesi mümkün değildi. 
  • Bu nedenle Osmanlı pazarları yabancı sanayi mallarıyla dolmaya, el tezgâhları ve atölyeler ise bir bir kapanmaya başladı.
  •  Bunun sonucunda da çok sayıda insan işsiz kaldı.
  • Sanayi İnkılabı, Osmanlı ülkesinde ham madde darlığına da yol açtı.
  • Sömürgeci Avrupalıların artan ham madde ihtiyacını karşılamak amacıyla göz diktikleri yerler arasında Osmanlı toprakları da vardı
  • Dışarıya satılan ham maddelerin işlenerek mamul madde hâline getirilmesi ve bunun yeniden Osmanlı pazarlarına girmesi Osmanlı yerli sanayisinin kurulup gelişmesi önünde büyük bir engel oluşturdu. 
  • Bu süreç aynı zamanda Osmanlı ekonomisinin sanayileşmiş Avrupa ülkelerinin kontrolü altına girmesine yol açtı.
  • Diğer yandan ihracatın azalması, ithalatın artması nedeniyle Osmanlı dış ticaret dengesi Avrupalı devletler lehine bozulmaya başladı.
  • Osmanlı dış ticaret açığı 19. yüzyıl ortalarına doğru daha da arttı. 
  • 1838’de İngiltere ile imzalanan Balta Limanı Ticaret Antlaşması bu süreçte önemli bir dönüm noktası oldu. 
  • İlerleyen yıllarda diğer Avrupa devletleriyle de benzer içerikli antlaşmalar yapıldı.